Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Türkiye'de tarımın durumunu gözler önüne serdi. TARIMKON Başkanı Yüksel, gıda ve tarıma ilişkin, "Yakın zamanda kaçınılmaz son olacak gıda ve su savaşları çıkmadan, hep birlikte topyekun milli seferberlik içinde bir şeyler yapmamız gerekiyor" uyarısında bulundu.Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu (TARIMKON) Başkanı Hakan Yüksel, yakın zamanda çıkabilecek muhtemel gıda ve su savaşlarına hazırlık için gıda ve tarımda topyekun bir milli seferberlik yürütülmesi gerektiğini bildirdi. Yüksel "Yakın zamanda kaçınılmaz son olacak gıda ve su savaşları çıkmadan, hep birlikte topyekun milli seferberlik içinde bir şeyler yapmamız gerekiyor" diye konuştu.Yüksel, yazılı açıklamasında, Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada tarımsal üretim ve lojistik zincirinin sıkıntıya girdiğini vurguladı.Lojistik fiyatlarının yükselmesiyle de gıda fiyatlarının arttığına dikkati çeken Yüksel, Rusya-Ukrayna savaşı ile petrol fiyatlarının tavan yapmasının da özellikle tarım sektörünü olumsuz etkilediğini ifade etti. Yüksel, bu durumdan sermaye birikimi olmayan çiftçilerin sıkıntı yaşadığını kaydetti."TARIM VE ORMAN BAKANLIĞINDAN BİR ŞEYLER YAPMASINI BEKLEMEK YETMEZ"Tarım sektöründe yaşanan sorunların çözümü için adımlar atılması gerektiğine işaret eden Yüksel, "Tarım öyle bir sektördür ki sadece Tarım ve Orman Bakanlığından bir şeyler yapmasını beklemek yetmez. Tarımsal üretim, öyle elinizdeki telefon uygulamalarındaki oyunlar gibi sihirli bir tık ile yapılmaz. Tarım, emek, alın teri, zaman, sabır, gayret bekler. Tarımda bugün yapılan bir hata veya iyi bir projenin sonucunu görmek tarla bitkilerinde en az 1 yıl, meyvecilikte 4, hayvancılıkta 10 yıl zaman gerektirir." değerlendirmesinde bulundu.
"HEP BİRLİKTE SEFERBERLİK İÇİNDE BİR ŞEYLER YAPMAMIZ GEREKİYOR"
Her geçen gün kırsal alanların daraldığını ve tarımsal faaliyetlerin azaldığını belirten Yüksel, şunları kaydetti:
"Yakın zamanda kaçınılmaz son olacak gıda ve su savaşları çıkmadan, hep birlikte topyekun milli seferberlik içinde bir şeyler yapmamız gerekiyor. Tüm bakanlıklarımız, valiliklerimiz, yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, üniversitelerimiz, sanayi teşkilatlarımız, perakendecilik sektörlerimiz, tüketici temsilcilerimiz hep birlikte tüm tarafların 'Bu bizim sorunumuz, çözülmesi şarttır. Bunun için ben ne yapabilirim, samimiyetle elimden ne gelir?' demesi gerekiyor. Bu samimiyetle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı Milli Tarım Projesi'nin içini doldurmak, bu gerçekliği bir milli mesele olarak ele almanın zaman çoktan geldi de geçiyor bile. Aksini düşünemiyoruz. Artık konuşma değil, icraat vakti. Tarım ve Orman Bakanlığı, siyasi, makam, mevki kaygısından uzak, siyasi taraf gözetmeksizin konuya milli mesele olarak bakarak tüm taraflara bir çağrı yapmalı, çatısı altında toplamalı Milli Tarım Projesi'nin içini hep birlikte çocuklarımız yatağına aç yatmasın diye doldurmalıyız."
Yorumlar
Yorum Gönder